Türk ve Dünya Sinema Haberleri
Bursa'nın İlk Film Festivali,Bursa (Kristal Şeftali) Film Festivali Resmi Yayın Organı
13 Kasım 2021 Cumartesi
28 Ekim 2021 Perşembe
15 Eylül 2021 Çarşamba
Bursa film festivali başlıyor
Uluslararası Bursa Film Festivali’nin yıl içi organize ettiği 27 etkinlikten ve bu yıl 10.sunu organize edeceğimiz, Türkiye’nin İlk ve Tek Hayvan Hakları Film Festivali, Bursa Aile Dostları Film Festivali’nde bu yıl,Ustalara Saygı bölümünde Charlie Chaplin ve köpeklere önemli roller verdiği filmler ele alınıyor.
2 Haziran 2020 Salı
Hisar Okulları Öğrencileri Regent’s Üniversitesi Yarışmalarından Ödüllerle Döndü
Lise öğrencilerinden uluslararası başarılar
Hisar Okulları lise öğrencileri Avrupa’nın en önemli tasarım okullarından
Londra’daki Regent’s Üniversitesi’nin açtığı yarışmalarda ödülleri topladı.
Öğrenciler Grafik Tasarım ve Multimedya kategorilerindeki birincilik ve
finalistlik ödüllerinin yanı sıra, İç Mimari Tasarım yarışmasında da ikincilik
ödülü elde ettiler. Regent’s Üniversitesi’nde düzenlenecek etkinliğe davet
edilen öğrencilerin çalışmaları; üniversitede düzenlenecek sergide gösterilmeye
değer görüldü. Bunun yanı sıra öğrenciler ve Hisar Okulları, grafik ve dijital
tasarım alanında dünyaca ünlü yayınlara abonelik hakkı kazandı.
Meraklarını keşfedebilen gençler daha isabetli meslek seçimleri yapabiliyor
Yarışmada elde edilen başarılarla ilgili Hisar Okulları Lise Müdürü Gülçin
Cırık Doğramacı: “Öğrencilerimize meraklarını ve yeteneklerini keşfedebilmeleri
için uzun yıllardır seçmeli derslerde büyük bir çeşitlilik sunuyoruz.
Multimedyadan sinemaya, mekatronikten yapay zekaya, 47 farklı alanda seçmeli
derslerimiz var. Okulumuzda geçirdikleri süre boyunca tüm öğrencilerimizi
içlerindeki gizli potansiyeli ortaya çıkaracak ve kendilerini tanımalarını
sağlayacak çok sayıda farklı kulüp ve ders dışı çalışmaya dâhil ediyoruz. Bu
yolla gelecekteki mesleklerini seçmelerini kolaylaştırıyoruz. Merak ettikleri
alanlarda üretebilen, kendilerini tanıma konusunda yol alan gençler daha
isabetli seçimler yapabiliyor” dedi.
‘İstanbul’ temalı kısa film ödül getirdi
Kısa film kategorisinde Seçmeli Multimedya ve Animasyon dersi
öğrencileri;bu senenin teması olan “My City” kapsamında yaşadıkları şehri,
İstanbul’u anlatan ve onlar için “evin” ne anlama geldiğini yaratıcı bir
ifadeyle yansıtan kısa filmleriyle yarışmaya katıldılar. Bu kategoride de 12.
sınıftan bir öğrenci birincilik ödülünü alırken, 11. Sınıftan diğer bir öğrenci
de finalist olmaya hak kazandı.
‘Kafes’ tasarımı ile finale kaldı
Hisar Okulları 11. sınıf öğrencisi kent hayatında yaşama saygılı planlamaya
ilişkin farkındalığını mimari bir tasarımla somutlaştırdı. Öğrenci okul
kampüsünün bulunduğu Göktürk’te doğadaki arı kovanlarından ilham alarak
gerçekleştirdiği ‘Kafes’ tasarımıyla finale kaldı. Bu yıl “IN-BETWEEN SPACES”
(Arada Kalmış Alanlar) teması ile düzenlenen uluslararası yarışmada
katılımcılardan; kentin içinde bir kenara atılmış, işlevsizleşmiş mekânları
yaşanacak, cazip alanlara dönüştürmeleri istendi. Binaların arasındaki koridora
yerleştirilen ‘Kafes’ içine girenleri doğa ile buluştururken, onlara
sosyalleşmek için de uygun bir alan sunuyor.
Grafik Tasarım ve Multimedya alanında başarılar
Grafik Tasarım alanında yarışmaya katılan Seçmeli Grafik Tasarım dersi
öğrencileri, bu sene belirlenen “Cultural Capital 2025” (Kültür başkenti)
teması kapsamında seçtikleri bir şehir ile ilgili dinamik bir kurumsal kimlik
çalışması gerçekleştirdiler. Öğrenciler, seçtikleri şehrin özünü - mirasını,
kültürünü, tarihini ve şehrin çeşitli seslerini yansıtan çalışmalarını Adobe
Illustrator ve Adobe Photoshop programlarını kullanarak tamamladılar. Yarışma
sonucunda, 11.sınıf öğrencilerinden biri birincilik ödülü alırken, diğeri ise
finalist olmaya hak kazandı.
Çiğdem Göksungur
A & B İletişim
Valikonağı Cad. No: 73/5 Nişantaşı, 34371, İstanbul
Uluslararası Göç Filmleri Festivali, Dünyanın ‘Birbirine’ Empatiyle Bakmasını Sağlayacak
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü
tarafından 14 - 21 Haziran tarihleri arasında online gerçekleştirilecek “Uluslararası
Göç Filmleri Festivali”’nin tanıtım toplantısı İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu’nun katılımıyla yine online olarak düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı
himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen ‘dünyanın ilk
sınırsız erişimli film festivali’yle ilgili konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ‘’Bugün göç var. Göç aslında hep var. Dilde var,
zihinde var, kültürde var, sözde, sevgide var. Son yıllarda ne yazık ki göçün hep dramlarını, trajedilerini,
sıkıntı ve göz yaşlarını konuşuyoruz. Şu kadar göçmen doğdu, şu kadar göçmen
yakalandı. Şu kadar göçmen evlerine gönderildi. Oysa sahici bir hayat var.
Aslında kendimizi korkutuyoruz. Binlerce yıldır göç eden insanlığa kapılarını
kapatmayı, kimseyi görmemeyi, kimseyi duymamayı öğütlüyoruz, galiba hata
yapıyoruz’’ dedi.
‘Hayatımıza katkısını sanatla anlatacağız’
‘’Artık göçün güzelliklerini, hayatlarımıza
katkılarını konuşmanın, göçün ruhunu hatırlamanın zamanı geldi’’ diyen İçişleri
Bakanı Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Göçün
duygusunu, sanatını, insanları nasıl da kaynaştırdığını, medeniyetleri nasıl
zenginleştirdiğini anlatmanın tam da zamanı. Ve kendi gerçeğimizden
korkmamanın, insanlığa inanmanın zamanı geldi. Madem göç binlerce yıldır var ve
madem hayatlarımıza katkısı var, o zaman göçün dramlarını ve acılarını bir
kenara koyup göçün güzelliklerini, kültüre sanata katkısını yine sanatla
söyleyelim, sanatla anlatalım. Uluslararası Göç Filmleri Festivali'ni
düzenledik. Ve düşündük ki madem Gılgamış'ın geldiği Karkamış Türkiye'de,
mademki Nuh'un gemisi bizim dağımızdadır. Mademki Roma'nın yedi göçeri bu
diyardadır. Mademki göçün hikayesi Asya'dan, Afrika'dan ve Ortadoğu'dan gelerek
Türkiye'de buluştu, o zaman ilk adımı buradan atalım dedik. Bu festival,
dünyanın zenginliklerini göç ile keşfetmesini sağlayacak.’’
’21. yüzyıl medeniyeti iyi bir sınav
vermedi’
Göç meselesinin sadece Ortadoğu ve
Asya kaynaklı olmadığının altını çizen Bakan Soylu ‘Ege’de yakaladığımız kaçak
göçmen taşıyan botlarda Afrika’dan adını bilmediğimiz ülkelerin vatandaşlarına
rastlıyoruz. Güney Amerika’da farklı bir göç dramı yaşanıyor.Tarih boyunca var
olan göç 21. yüzyılı bir karakter olarak etiketlemiş durumda. Göç sadece
pasaport ve oturma izinleri üzerinden yürütülecek bir olgu değil. Sadece kaçak
göçmen yakalayarak, birkaç mekanik düzenlemeyle çözülecek bir konu da değil.
21. Yüzyıl medeniyeti işte tam da bu noktada iyi bir sınav vermedi. Her şeyden
önce burada insanların yaşamları söz konusu’’ diye konuştu.
’Naim filmini gözyaşlarıyla izledim’
Bakan Soylu, mühendisinden
sanatçısına Türkiye’ye katma değer sağlayacak nitelikli göçmenlere vatandaşlık
verildiğinin de altını çizdi. İçişleri Bakanı Soylu en son Bulgaristan göçmeni
Naim Süleymanoğlu’nun hayatını ve göç hikayesini anlatan filmi eşiyle birlikte
gözyaşlarıyla izlediğini belirtti.
Onursal Başkan F. Murray Abraham
Festivalin Onursal Başkanı,
Hollywood’un saygın oyuncularından Oscar ve Altın Küre ödüllü F. Murray Abraham
ise toplantı için gönderdiği videolu mesajda böyle bir festivalde yer almaktan duyduğu
mutluluğu dile getirdi: ‘’Osmanlı Suriye’sinden ABD’ye göç eden bir adamın oğlu
olarak göçle ilgili konuları hem anlıyorum hem de kendimi özdeşleştiriyorum.
Türkiye, dünyada en yüksek sayıda göçmene ev sahipliği yapan bir ülke. Ülkede
Suriye’den gelen 3.6 milyon göçmenin yanı sıra başka ülkelerden gelen pek çok
sığınmacı da bulunuyor. Şimdi dünyanın tümünde olduğu gibi göçmenlerin
karşısında yeni zorluklar var. Covid-19’un yayılmasını durdurmak gibi. Bu
festival göç deneyimine değinen filmleri ön plana çıkarıyor. Aynı zamanda
yapımcılığı göçmenler tarafından üstlenilmiş, yazılmış ve oynanmış filmlere de
yer veriyor. Festival süresince bu filmlerden bazılarını tanıyacağız ve
deneyimli isimlerin ustalık sınıflarına ve söyleşilerine katılma fırsatı
bulacağız. Çok teşekkürler. Bu benim için çok çok önemli.’’
Tuba Büyüküstün: ‘Festivalle göç daha
iyi anlaşılacak’
6 senedir Unicef iyi niyet elçisi olan
Tuba Büyüküstün de gönderdiği videolu mesajda verilecek Unicef Kısa Film
Ödülü’nün böyle bir dönemde çok anlamlı olduğunu söyledi. Büyüküstün ‘’Dünyada
göçten en çok çocuklar etkileniyor. Doğdukları topraklardan koparılıp zorlu bir
yolculuk sonrasında kendilerini; kültürünü, dilini hiç bilmedikleri bir ülkede
buluyorlar ve oraya adapte olmak zorunda bırakılıyorlar. Bu da onların
gelişimlerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Bu festivalle bu konunun daha
anlaşılır, daha tartışılır, daha çözüm aranır hale gelmesinde rol oynayacağını
düşünüyorum’’ dedi.
Festivalin online tanıtım
toplantısının sunuculuğunu ise Tolgahan Sayışman yaptı.
Festival hakkında…
Uluslararası Göç Filmleri Festivali, dünyanın en
büyük göç temalı film festivali olarak ilk defa düzenleniyor. Tüm dünyada
etkinlikler durmuşken Türkiye dünyanın en geniş kapsamlı dijital film festivali
ve etkinliklerini gerçekleştiriyor. Festival merkezi olarak www.migrationff.com web sitesi tüm etkinliklere ulaşılabilen ana mecra
olarak konumlandı. Online sinema biletinden sergi davetiyelerine kadar pek çok
içeriğe festival web sitesinden ulaşılabilecek.
50’den fazla filmin gösterileceği festival; yerli ve
yabancı yüzlerce sinemacı, basın mensubu, sivil toplum kuruluşlarından
katılımcılar ile akademisyenleri ağırlayacak. Festivalde film gösterimleri
normal bir festivaldeki gibi, takvimi önceden açıklanacak şekilde
gerçekleşecek. Sinema sektörünün önde gelen uluslararası ve ulusal ustalarının
yer alacağı jüri, en iyi film ve senaryoları belirlemek için toplanacak.
Masterclass, Atölyeler, Paneller…
‘Uluslararası Göç Filmleri Festivali’nde dünyanın
dört bir tarafından ünlü isimler ile tecrübe paylaşımları gerçekleştirilecek.
Sınırlı sayıda kişinin katılabileceği; yönetmen ve oyuncunun deneyimlerini
aktaracağı özel Masterclass
etkinlikleri festivalin en keyifli
anlarından olacak. Festival boyunca yine alanında uzman isimlerle atölyeler,
sinema profesyonelleri ve sektörel konuklarla paneller düzenlenecek.
Sergileri Herkes İzleyebilecek
Festival kapsamında herkesin ziyaret edebileceği
özel içerikli yeni nesil sergiler hazırlandı. Bir kısmı göç, bir kısmı da dünyanın
tarihi yerleri olacak özel sergileri VR gözlüklerle gezebilme imkânı da olacak.
Festival konserleri ise sahne konseri gerçekliğinde, Youtube üzerinden canlı
olarak yayınlanacak. Göç konusunda duyarlılık gösteren ve bu konuyla ilgili
müzikler yapan sanatçıların eserlerine ağırlık verilecek.
26 Bin Avro Ödül Dağıtılacak
Dünyada ve Türkiye’de son beş yılda önemli
festivallerde ödüle layık görülmüş filmler; Uluslararası Uzun Metraj ve
Uluslararası Kısa Metraj olmak üzere iki kategoride yarışacak. Yarışma
sonucunda; ‘En İyi Uzun Metraj Film’ 15 bin Avro, En İyi Kısa Metraj
Film’ ile ‘İlham Verici Senaryo’ 5 bin Avro para ödülünün sahibi olacak.
Ayrıca, Aynı Gemi- SameBoat adıyla düzenlenecek bir başka kısa metraj film
yarışmasında da yine birinciye bin Avro ödül verilecek.
Site Linki:
Sosyal Medya Hesapları:
İtalyan Kültür Merkezi Youtube Kanalında Yılın Yeniden En Kısa Günü
RIFF (Roma
Indipendent Film Festival) işbirliği ile geçtiğimiz Aralık ayında “Yılın En
Kısa Günü” etkinliği kapsamında Türkiye'de faaliyet gösteren İtalyan
temsilcilikleri (Ankara, İstanbul ve İzmir) aracılığıyla yakın dönem 5 kısa
metrajlı İtalyan filmini gösterime sunmuştuk. Şimdi ise Türkiye çapında
evlerinizden tadını çıkarmanız amacıyla, 27-29 Mayıs tarihleri arasında tam 72
saat boyunca Youtube kanalımızda filmleri sizlere tekrar sunmaktan mutluluk
duyuyoruz. RIFF ve cömert dağıtımcılarımıza çok teşekkür ederken “Yılın En Kısa
Günü’’ 2020’de tekrar buluşmayı umuyoruz.
Luce &
Me
Luce &
Ben
Yönetmen / di
Isabella Salvetti
Italia, 2019, 9'
Oyuncular / Interpreti:
Andrea Sartoretti, Francesco Biaggi
Senaryo / Sceneggiatura:
Isabella Salvetti, Gianni Cesaraccio
On yaşlarında bir
çocuk arabada Romalı ve Roma taraftarı babasıyla birlikte arabadadır.
Derbi maçı başlamak
üzeredir, geç kalmışlardır, ancak bir yere uğramaları gerekmektedir. Çocuğun
üzerinde mavi fırfırlı bir mini etek ve süper kahramanları anımsatan bir
pelerin vardır. Gösteriye geldiklerini zanneder. Ettore kız hareketleriyle
şarkısını söylemeye başlar ancak birkaç dizeden sonra durdurulur. Aslında
okulda değil, çocuk hastanesinde bir odadadır. Karşısındaki küçük kız ise
ameliyathaneye götürülmekte olan arkadaşıdır.
Un bimbo di circa
10 anni è in macchina col padre romano e romanista. Sono in ritardo perché il
derby sta per cominciare, ma prima devono passare da una parte. Il bimbo è
vestito con una minigonna azzurra svolazzante ed un mantello che ricorda le
supereoine. Arrivano alla presunta recita. Ettore comincia a cantare una
canzone con movenze femminili, ma dopo poche battute, viene interrotto. Non si
trova a scuola, ma in una stanza di un ospedale pediatrico e di fronte a lui
c’è una sua amichetta che viene portata in sala operatoria.
*****
Pianta Su
Vaso Con Gambe
Ayaklı
Saksı
Yönetmen / di Mirco
Bruzzesi
Italia, 2019, 15'
Oyuncular / Interpreti:
Fabini Leonardo, Adobati Nicola, Eleonora Timpani, Gianfrancesco Mattioni
Senaryo / Sceneggiatura:
Mirco Bruzzesi, Paolo Figri
Değişiklik korkusu,
Dario’yu çalıştığı yerde yani fidanlıkta yatıp kalkmaya mecbur bırakmaktadır.
Duygusal sorunları olan bir müşterinin gelişi, onu hayatında ilk kez bir
teslimat yapmayı kabul etmeye itecektir.
Bu kısa film
aslında korku ve kadına şiddet gibi temaları hassasiyetle işleyen buruk bir
masal niteliğindedir.
La paura di
affrontare un cambiamento spinge Dario a dormire nello stesso luogo in cui
lavora: un vivaio. Ma l’arrivo di un cliente con problemi sentimentali lo
spingerà ad accettare per la prima volta una consegna. Il corto si mostra come
una vera e propria favola agrodolce che affronta con delicatezza temi come la
paura e la violenza sulle donne.
*****
Le Mani
Sulle Macerie
Enkaz
Üzerindeki Eller
Yönetmen / di
Niccolò Riviera
Italia, 2019, 15'
Oyuncular / Interpreti:
Fabrizio Ferracane, Matteo Leoni, Augusto Zucchi, Sandra Milo
Senaryo / Sceneggiatura:
Niccolò Riviera
Bir baba ve oğlu
yaşadıkları köyü, sevgileri ve normal bir yaşam sürmekle ilgili her türlü umudu
alıp götüren şiddetli bir depremden sonra çobanlık yapmayı sürdürebilmek için
her gün mücadele vermektedir. Direnişi altedebilmek için her türlü zorbalığı
yapmaya hazır acımasız bir işadamı, üzerinde bir daha hiçbir şeyin yetişemeyeceği
bir çöplük olmaya çok elverişli gördüğü ve artık verimsiz olacak bu toprakları
sonsuza dek terketmeye zorlamaktadır.
Un padre e un
figlio lottano ogni giorno per preservare la loro attività di mandriani dopo un
violento terremoto che si è portato via il paese, gli affetti e qualsiasi
speranza di una vita normale. Uno spietato affarista, pronto ad ogni prepotenza
pur di vincerne la resistenza, vuole costringerli a lasciare per sempre la loro
terra, perfetta per farne una discarica abusiva sulla quale non crescerà mai
più niente.
*****
Giorno Di
Gloria
Zafer Günü
Yönetmen / di
Federico Mottica
Italia, 2019, 14'
Oyuncular / Interpreti:
Valeria Angelozzi, Giorgio Cantarini
Senaryo / Sceneggiatura:
Federico Mottica
Genç bir çalışan
olan Marcello, işten eve bir kızla birlikte gelir. İkisi arasında aniden bir
yakınlık doğar, ancak Marcello evde korkunç bir sır saklamaktadır.
Marcello, un
giovane impiegato, torna a casa dal lavoro con una ragazza. Tra i due scatta
subito una certa intimità, ma Marcello nasconde in casa un terribile segreto.
*****
Oltre Il
Fiume
Nehrin
Ötesi
Yönetmen / di Luca
Zambolin
Italia, 2019, 15'
Oyuncular / Interpreti:
Brixhilda Shqalsi, Marco Paolini, Elisabetta Salvatori
Senaryo / Sceneggiatura:
Alessandro Padovani, Luca Zambolin
40'lı yıllarda
işgal altındaki İtalya'da Antonia, annesi ve bir düzine köylü kadınla birlikte,
Almanlar tarafından el koyuldukları için artık hayvanların olmadığı bir
çiftlikte yaşamaktadır. Şehir ile kasabayı birbirinden ayıran nehirin kıyısına
kadar gider ve burada savaştan kaçmış bir at bulur. Çiftlikteki yaşamlarını
tehlikeye atma pahasına atı bırakmamaya karar verir.
Nell’Italia
occupata degli anni quaranta Antonia, insieme alla madre e una decina di
contadine, vive in una fattoria senza animali perché sequestrati dai tedeschi.
Antonia spingendosi fino al fiume che divide la città dalla campagna trova un
cavallo fuggito dalla guerra e decide di tenerlo mettendo così in pericolo la
vita nella fattoria.
Bilgi
Tarih: Çrş 27 May 2020’den Cu 29 May 2020’ye
Organize
eden: Istituto Italiano
di Cultura
İşbirliğiyle: RIFF
Giriş: Ücretsiz - Rezervasyon gereklidir.
Yer: İtalyan Kültür Merkezi YouTube Kanalı
22 Nisan 2009 Çarşamba
BU FİLM ÇOK KONUŞULACAK
Şehit dedenin yönetmen torunundan Çanakkale cephe gerisi ile alâkalı çok konuşulacak film geliyor. Çanakkale Gelibolu’da şehit düşen İsmail Altınata'nın yönetmen torunu ve aynı ismi taşıyan İsmail Altınata ''Çanakkale cephe gerisiyle ilgili, çocuklar üzerine çok konuşulacak bir dönem filmi yapacağız'' dedi.
Yapımcılığını Medyainnova'nın üstlendiği, yönetmenliğini İsmail Altınata'nın senaristliğini Mevlana İdris ve Erol Hızarcı'nın yapacağı ''YARIM KALAN MASAL'' isimli film Türkiye'de çekilmiş Çanakkale Savaşı ile alakalı uzun metrajlı ilk çocuk dönem filmi olmayı hedefliyor... Çanakkale Savaşına çocuk dünyasından bakıyor.
Filmde birçok ilklerin yer alacağını belirten Yönetmen İsmail Altınata , ''İlk kez Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan sanat yeteneği olan çocuklarımıza ve için de sanat hevesi bulunan ama bunu gerçekleştirme imkanı bulamayan huzurevinde yaşayan yaşlılarımızı da seyirci ile buluşturmayı hedefliyoruz.'' dedi.
DANIŞMA KURULU OLUŞTURULDU
Yarım Kalan Masal isimli filmin gerçekleşmesi için çok hassas ve dikkatli davrandıklarını da belirten Altınata sözlerine şöyle devam etti: ''Çocuk ve dönem filmi yapıyoruz. O yüzden tarihçiler, pedagoglar, eğitim uzmanları gibi değişik isimlerden oluşan bir danışma kurulu oluştuırduk. Bu sinema filminin tarihi ve hissi derinliğini vermek için danışmanların görüşlerinden yararlanacağız.'' dedi.
Filmin başarılı olması için ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bilgi başvurularının da yapıldığını belirten yönetmen İsmail Altınata, ''Haziran ayında Çanakkale de çekimlerine başlamayı düşündüğümüz sinema filminin müziklerini usta aranjör Can Atilla yapacak. Eylül ayında vizyona girmesini plânladığımız filmimizin güçlü oyuncu kadrosunu önümüzdeki günlerde yapacağımız basın toplantısında açıklayacağız. Fakat bilinmesi gereken şu ki Çocuk filmi olacağı için başrol çocuklardan oluşacak. Ayrıca bu filme göstereceğimiz önem gibi teknik malzemenin de mazereti olmayacak.'' şeklinde konuştu.
FİLMİN KISACA KONUSU
1915 Çanakkale…
Bizim için olduğu kadar bütün dünya için de çok önemli bir tarih kesiti.
1915-1916’da yaşanan Çanakkale savaşı üzerine çok sayıda kitap yazıldı ve belgesel film çekildi.
Yüzbinlerin şehit olduğu bu savaş, bizim için bir varolma-yokolma anlamı taşırken, Çanakkale’ye gelen düşman güçler için de büyük bir yıkım ve travma alanı oldu. Bugün yaklaşık yüzyıl sonrasından o günlere bakarken binlerce hikaye, dram, kahramanlık, trajedi, sert gerçeklikler ve efsaneler görüyoruz.
Haziran ayında “motor” diyecek bu film ise, o dönemde cephenin çok yakınındaki bir köyde yaşayan çocukların gözünden Çanakkale Savaşına içten ve içeriden bir bakışı önceliyor.
Çocuğuna her gece masal anlatan ve ertesi gece masala kaldığı yerden devam eden bir baba, bir gün köydeki hayatının ortasına düşen bir bombanın ardından cepheye gitme kararı alıyor. Çocuk, o yarım kalan masalın tamamlanacağı anı beklerken, kalbi, ayçiçekleri, bombalar ve derin bir hüzünle sarsılmaya başlıyor.
İnsanlığın Çanakkale’de yaşadığı büyük ve tarihî savaşa çocuklardan, ayçiçeklerinden, cephedeki bir köyün sakinlerinden bakmak ve görünenleri beyazperdeye aktarmak bu filmin temel amacı.
Haber ile Alakalı Basın İletişim: 0543 803 45 45 Savaş Bey
İFSAK “Çernobil”i anıyor
22.04.2009
İFSAK, 27 Nisan’da “Çernobil’den 23 Yıl Sonra” konulu bir sinema söyleşisi düzenleyecek. Söyleşinin konuğu Korol Diker olacak. Söyleşinin ardından, Oscar ödüllü “Çernobil Kalbi” isimli belgesel film gösterilecek.
İFSAK, 27 Nisan Pazartesi günü saat 19.30’da “Çernobil’den 23 Yıl Sonra” konulu bir sinema söyleşisi düzenleyecek. Korol Diker’in konuk olacağı söyleşinin hemen arından, Yönetmen Maryann De Leo’nun “Çernobil Kalbi” adlı belgesel filmi gösterilecek. Söyleşi ve film gösterimi, İFSAK Nurettin Erkılıç Salonu’nda gerçekleştirilecek. Etkinlik, Heinrich Boll Stiftung Derneği ve Greenpeace tarafından destekleniyor.
“Çernobil Kalbi”, Çernobil’deki nükleer reaktör kazasından 16 yıl sonra radyasyonun Beyaz Rusyalı çocuklar üzerindeki etkileri hakkında bir belgesel. Film, tahliye alanına yapılan bir yolculukla, Çernobil Nükleer Enerji Santrali’ne arabayla giderken başlıyor ve radyasyonun ülkedeki hastaneler, kanser merkezleri, yetimhaneler ve çocukların yaşadıkları veya hastalık sebebiyle tedavi gördükleri akıl hastaneleri üzerindeki görünmez etkisiyle devam ediyor.
Yönetmen Maryann De Leo, 1991 yılından beri Beyaz Rusyalı çocuklara insani yardımda bulunan “Çernobil Çocukları Projesi” adlı bir İrlanda örgütünün yöneticisiyle beraber Beyaz Rusya’nın başından sonuna kadar seyahat etti. Bir çocuk hastanesinde Dr. Nick Novick adlı Amerikalı bir kalp cerrahını ve onun organizasyonu Uluslararası Çocuk Kalbi Vakfı’nı 13 kalp ameliyatı boyunca izledi. Film, 2004 yılında En İyi Kısa Belgesel Dalı’nda Oscar ödülü kazandı.
Korol Diker kimdir?
1980 ABD doğumlu Korol Diker, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi DTCF Sosyoloji Bölümü'nde tamamladı. 2003 yılında mezun olduktan sonra çeşitli araştırma projelerinde, UNICEF’te ve daha sonra İsveç Büyükelçiliği ve Konsolosluğu’nda görev yaptı. Bir yıldır Greenpeace Akdeniz’de enerji kampanyası sorumlusu olarak çalışıyor.
Maryann De Leo kimdir?
Amerikalı Maryann De Leo, bağımsız bir belgesel yapımcısı. Kendi filmlerini yönetiyor, çekiyor, raporluyor ve düzenliyor. De Leo, “Çernobil Kalbi” ile aldığı Akademi Ödülü ve 2 ulusal Emmy ödülünün yanı sıra birçok ödüle layık görüldü. Galası Amerika Film Müzesi’nde yapılan bu çalışma, New York Modern Sanat Müzesi’nde ve Birleşmiş Milletler Genel Kurultayı’nda gösterildi. De Leo, “Today Show” için, Vietnam, Kamboçya, El Salvador, Küba, Guatemala, eski Sovyetler Birliği, Çin, Afganistan, Angola, Kore, Irak ve Meksika’dan uluslararası yayın yaptı. Körfez Savaşı sırasında, görüntüleri sansürden geçmeden Irak dışına çıkabilen az sayıda gazeteciden biri oldu.
www.ifsak.org
1959’da kurulan İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği), Türkiye’de fotoğraf ve sinemanın yaygınlaşması, fotoğraf ve sinema üretiminin artması, yeni fotoğraf ve sinema sanatçılarının yetişmesi, fotoğraf ve sinemanın gereken saygınlığı kazanması için çaba göstermektedir. Seminerler ve atölye çalışmaları, en önemli eğitim etkinlikleri arasında yer almaktadır. İFSAK, yerli ve yabancı fotoğraf sanatçılarının sergilerine evsahipliği yapmakta, her ay düzenli olarak fotoğraf ve sinema amatörlerinin yanı sıra kültür-sanat dünyasından tanınmış isimlerin katıldığı söyleşiler, seminerler, saydam/dijital fotoğraf gösterileri ve fotoğraf yarışmaları düzenlemektedir. İFSAK, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu’nun kurucu üyesidir.
tel: 0212-219 29 71
faks: 0212-224 92 80
www: www.marjinal.com.tr - www.marjinalclub.blogspot.com
e-posta: info@marjinal.com.tr
Marjinal Porter Novelli
Cumhuriyet Caddesi
El Irak Apt. 165/5
Harbiye / İstanbul
Bu bir Marjinal Servisidir. Bu tür haber mailleri almak istemiyorsaniz, lütfen habermerkezi@marjinal.com.tr adresine bildiriniz.
“Kurosawa - Desenler”
Basın Duyurusu
15 Nisan 2009
“Mekteb-i Sultani’den
Galatasaray Lisesi’ne Ressamlar 1868-1968”
sergilerini Pera Müzesi’nde görmek için
son günler…
Dünya sinemasının “İmparator” lâkaplı usta yönetmeni Akira Kurosawa’nın çok renkli ve eşsiz imgelem gücünün ürünü 87 desenden oluşan “Kurosawa - Desenler” sergisi ile Galatasaraylılar Derneği’nin 100. Yıl kutlamalarının son etkinliği olan “Mekteb-i Sultani’den Galatasaray Lisesi’ne Ressamlar 1868 - 1968” sergisini görmek için son günler.
Öncü, yenilikçi bir eğitim kurumunun Türkiye sanat ortamında oynadığı rolü yüz yıllık bir zaman dilimine odaklanarak akademik bir eksende irdeleyen ve Türk resminin usta sanatçılarının resimlerinden oluşan “Mekteb-i Sultani’den Galatasaray Lisesi’ne Ressamlar 1868 - 1968” sergisinde, Cihat Burak'dan Nejad Devrim'e, Nurullah Berk'den Namık İsmail'e, Selim Turan'dan Avni Arbaş'a, Feyhaman Duran'a, Yavuz Görey'e ve Fikret Mualla'ya uzanan pek çok usta sanatçının yanı sıra, mektepte bu sanatçıların hocaları olmuş Halil Dikmen, Sami Yetik, François Claude Hayette ve Viçen Arslanyan gibi ünlü ressamlar da yer alıyor. 28 ustanın 57 eserinin bulunduğu sergide ilk kez sergilenen Galatasaray Müzesi Koleksiyonu’na ait Sultan Abdülaziz portresi sanatseverler tarafından büyük ilgi gördü.
Samuray soyundan gelen ünlü yönetmen Akira Kurosawa’nın az bilinen bir yönünü keşfetme olanağı veren ve Paris, Le Petit Palais’den hemen sonra Türkiye'ye getirilen “Kurosawa - Desenler” sergisindeki eserler sanatçının filmleri gibi duygu yüklü.
Her iki sergi, 26 Nisan 2009 tarihine kadar Pera Müzesi’nde ziyarete açık olacak.
www.peramuzesi.org.tr
www.plan-pr.com
Detaylı bilgi: Birgül Şener / Plan PR (212) 211 41 00, (532) 657 78 94, birgul@plan-pr.com
17 Haziran 2008 Salı
MY MOM’S NEW BOYFRIEND 15 Ağustos 2008’de Sinemalarda
Konu:
Genç federal ajana yeni ama zorlu bir görev verilir. FBI, bu genç federal ajanın annesi ile erkek arkadaşının uluslar arası sanat eseri hırsızlığı/ kaçakçılığı yaptığından şüphelenmektedir. Genç ajan, kendisine verilen bu görevde, seksi ve özgür düşünceli annesi ile onun yeni erkek arkadaşını izlemek zorundadır. Filmde, Meg Ryan genç ajanın modern ve özgür yaşayan annesini, Antonio Banderas genç ajanın annesinin yeni erkek arkadaşını ve Colin Hanks ise genç federal ajanı canlandırıyor.
Yönetmen: George Gallo
Oyuncular: Meg Ryan, Antonio Banderas, Colin Hanks, Selma Blair
Tür: Aksiyon / Macera / Komedi / Polisiye
GENÇ TÜRK YÖNETMENLER AVRUPA VİDEO PLATFORMU STRANGERFESTİVAL’DE
StrangerFestival Türkiye Video Atölyesi katılımcılarının filmleri Haziran’da İstanbul Modern’de gösteriliyor
3-5 Temmuz 2008 tarihlerinde Amsterdam’da, Avrupa Kültür Vakfı (ECF – European Cultural Foundation) girişimiyle gerçekleştirilecek StrangerFestival, Avrupa’nın gençler arası kültür alışverişine yönelik yeni video platformudur. Festival kapsamında yirmiyi aşkın ülke yanında İstanbul’da da Mayıs ayında 15 gencin katılımıyla ücretsiz bir video atölyesi düzenlenmiştir. Atölye, D-End Productions kurucusu Gökçe Su Yoğurtçuoğlu’nun yapımcılığı ve Hollanda merkezli Kosmopolis desteği ile Digital Film Academy’de gerçekleşmiştir. Atölye kapsamında çekilen ve “Kimsiniz?” sorusuna yanıt arayan 1 ila 5 dakikalık filmlerin ilk gösterimi, İstanbul Modern Sinema’da 18 Haziran Çarşamba saat 17:00’de yapılacaktır. Diğer gösterim tarihleri, 20 Haziran Cuma (13:00), 25 Haziran Çarşamba (17:00) ve 27 Haziran Cuma (13:00) olarak belirlenmiştir.
StrangerFestival Türkiye Video Atölyesi katılımcıları StrangerFestival’de finalist olarak yarışıyor
Atölyeye kapsamında çekilen tüm filmler, aralarında İlker Canıklıgil, Ahu Sun ve Orton Akıncı’nın da bulunduğu Türkiye jüri üyelerince değerlendirilmiş, Oğulcan Türe “Juice” adlı filmle, Zeynep Yorgancılar “Birçok Ben (Too Many I’s)” adlı filmle Türkiye’yi temsilen StrangerFestival’e katılmak üzere davet edilmiştir. Can Sarcan ise “Son Dakika (Last Minute)” adlı filmiyle Digital Film Academy’nin 4 aylık video kursuna katılmaya hak kazanmıştır.
Atölye kapsamında çekilen tüm filmler uluslararası jüri üyelerince de değerlendirilmeye alınmış, Cansın Ruta “Beyaz Ne Renk? (What Color is White?)” adlı filmi ile MTV Stranger Ödülü’nün 5 finalisti arasına girmeyi başararak StrangerFestival’e davet edilmiştir. Ayrıca, Oğulcan Türe ile Cansın Ruta’nın filmleri, web sitesi izleyicilerinin oylamasıyla 15 Haziran’a kadar sürecek Stranger Seyirci Yarışması’nda ilk 15 film arasında yer almaktadır; yarışma sonucunda ilk 5 film arasına girmeleri halinde bu kategoride de finalist olmaya hak kazanacaklardır. Son değerlendirmede kazanan katılımcılar, dijital kameralar dahil çeşitli hediyeler alacak, filmleri uluslararası televizyonlarda yayınlanacak, festival seçkilerini içeren DVD’lerde yer alacak ve Avrupa çapında gösterime girecektir.
Detaylı bilgi için: stranger.workshop@gmail.com
Festival web sitesi: www.strangerfestival.com
MATT DILLON DA YANLIŞ ANLAMALAR KOMEDİSİ OLAN “OLD DOGS”A KATILIYOR
Walt Disney Pictures’ın yeni aile komedisi “Old Dogs”ta oynaması için Matt Dillon ile yapılan görüşmelerin son aşamaya geldiği bildiriliyor.
Yönetmenliğini “Wild Hogs”tan tanıdığımız Walt Becker’in üstleneceği filmde oynamak için anlaşma imzalamış isimler arasında Robin Williams, John Travolta ve Kelly Preston da var.
Senaryosunu David Diamond ile David Weissman’ın kaleme aldığı filmin konusu kısaca şöyle: altı yaşında ikiz çocukları olan boşanmış bir baba (Robin Williams) ile hovarda ruhlu arkadaşı/iş ortağı (John Travolta) bu iki çocuğun bakımı ve sorumluluğu iki hafta boyunca üzerlerine kalınca çareyi ikizleri ve kendilerini bir yaz kampına katılmakta bulurlar. Yaz kampının yöneticisi Barry (Matt Dillon) ikizlerle birlikte kampa gelen adamların(Williams ile Travolta) aslında sevgili olduklarını ve ikizleri evlat edindiklerini düşünür. Bu nedenle bir an bile eleştirel gözlerini onların üzerlerinden ayırmaz.
Filmin yapımcılığını Tapestry Films markası altında Andrew Panay, Peter Abrams ve Robert Levy (“Wedding Crashers”) üstlenecek.
12 Haziran 2008 Perşembe
ALTIN KOZA’DA FİNAL BU AKŞAM
2 Haziran’da başlayan ve bir hafta boyunca Adana’yı sinemanın kalbinin attığı bir merkez haline dönüştüren 15. Altın Koza Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması ve Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nda ödül alan filmler bu gece sahiplerini bulacak. Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılacak tören, TRT 2’den canlı olarak izlenebilecek.
Bir haftadır sinema dünyasının kalbinin attığı Adana’da herkesin merakla beklediği sonuçlar bu gece açıklanacak. Bu yıl onbeşincisi gerçekleştirilen Altın Koza Film Festivali kapsamında yapılan Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması, Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması ve Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nın sonuçları bu gece saat 20.00’de Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılacak ödül töreniyle sahiplerini bulacak. Gecenin sunuculuğunu Ayşenur Yazıcı ve Emre Karyel yapacak.
Festivalin Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması’nda bu sene Ümit Önal’ın ‘Ara’, Hüseyin Karabey’in ‘Gitmek’, Mehmet Güreli’nin ‘Gölge’, Mehmet Yılmaz’ın ‘Hazan Mevsimi: Bir Panayır Hikayesi’, İnan Temelkuran’ın’ ‘Made In Europe’, Reis Çelik’in ‘Mülteci’, Derviş Zaim’in ‘Nokta’, Handan İpekçi’nin ‘Saklı Yüzler’, Özcan Alperler’in ‘Sonbahar’, Seyfi Teoman’ın ‘Tatil Kitabı’, Çağan Irmak’ın ‘Ulak’ ve Mahsun Kırmızıgül’ün ‘Beyaz Melek’ isimli filmleri Altın Koza heykelciğine sahip olmak için yarıştı.
Başkanlığını Derya Alabora’nın yaptığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın jüri üyeleri ise Başak Köklükaya, Cahit Berkay, Ezel Akay, Hayk Kirakosyan, Lale Mansur, Murat Özer, Sadık Deveci ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşuyor.
Bu yıl festival kapsamında ilk kez gerçekleştirilen Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması’na ise çeşitli Akdeniz ülkelerinden 131 film başvurmuş ve bunlardan 36 film yarışmaya dahil edildi.
Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nın sonuçları ise dün (6 Haziran Cuma) günü yapılan basın toplantısıyla ilan edilmişti.
Her üç yarışmanın da sonuçlarının açıklanacağı geceye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da katılacak. Tören TRT 2’den canlı olarak izlenebilecek.
ALTIN KOZA BASIN BÜROSU
Ayrıntılı Bilgi İçin:
Tel: 0322 352 47 13 (pbx)
Faks: 0322 359 24 96
E – mail: zeynep@altinkozafestivali.org.tr
Altın Koza’da Galalara Büyük İlgi
2 Haziran’da başlayan ve 8 Haziran’a kadar devam edecek olan 15. Altın Koza Film Festivali’nde, gösterimlerin gerçekleştiği sinemalar önünde kuyruklar oluşurken, filmlerin yönetmen ve oyuncularının katıldığı galalar büyük ilgi görüyor.
Başladığı günden bu yanan Adana’da sinemanın büyüsünü yaşatan 15. Altın Koza Festivali’nde sinemalar önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Festival kapsamında gösterilen filmlerin yönetmen ve oyuncularının katıldığı galalarda ise zaman zaman izdiham yaşanıyor.
Festivalin sona ereceği 8 Haziran tarihine kadar 9 sinema salonunda 176 film dönüşümlü olarak 217 seansta gösterime sunulacak. Uzun metrajlı film gösterimler Cinebonus Sinemaları, Metropol 1, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda devam ediyor. Kısa film ve belgesel gösterimleri ise Adana Kültür Sanat Merkezi (Tarihi Kız Lisesi Binası)’nde gerçekleşiyor.
ÇOCUKLAR YİNE UNUTULMADI
Altın Koza Film Festivali kapsamında ilk defa geçen yıl uygulanan ‘Okullar Sinemada, Sinema Okullarda’ projesi bu sene de devam ediyor. Proje, özellikle dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların sinemayla buluşması sağlıyor.
Buna göre filmleri izleyecek çocukların yaş gruplarına göre hazırlanan 4 filmlik seçki, Adana genelinde tespit edilen ve okullarında salonları olan 106 okulda gösteriliyor. Okullarında salonları olmayan 45 okulun öğrencileri ise Belediye Otobüsleriyle sinema salonlarına taşınarak yine kendileri için özel olarak hazırlanan seçkiyi izliyorlar.
Böylece yaklaşık 60.000 çocuğun sinemayla buluşması hedefleniyor.
ALTIN KOZA BASIN BÜROSU
Ayrıntılı Bilgi İçin:
Tel: 0322 352 47 13 (pbx)
Faks: 0322 359 24 96
E – mail: zeynep@altinkozafestivali.org.tr
7 Haziran 2008 Cumartesi
LANETLİ RUHLAR' ' 20 Haziran' da Gösterimde...
(APARTMENT 1303)
Gösterim Tarihi: 20 Haziran 2008
Dağıtım: 35 Milim Filmcilik
Garez Filminin Yönetmeninden
Konu:
Apt. 1303 Lanetli Ruhlar
Bazen muhteşem manzaralı; fiyatı uygun ve güzel bir ev bulmak, şanstan çok lanet getirebilir. 1303 no’lu daireye taşınma gafletine düşenler; kanlı ve karanlık bir tarihe sahip olan evin geçmişiyle yüzleşecek ve aynı felaketi kendileri de yaşamaktan kurtulamayacaklardır. Bu evin trajik hikayesini çözmeden bu lanetten kurtulmak ise asla mümkün olmayacaktır.
Oyuncular: Noriko Nakagoshi,Eriko Hatsune,Yuka Itaya
Yönetmen: Ataru Otkawa
Ustaya Saygı & Datça 3. Sinema Günleri
Sayın Yetkili,
Bu yıl Datça Belediyesi ve Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla, tarihi ve doğal güzellikleri ile bir doğa harikası olan Datça’da üçüncüsü organize edilen 3. Datça Ustaya Saygı Sinema Günleri’ nin bu yıl ki Usta’sı Hülya Koçyiğit…
Birikim Medya’nın organizasyon desteği ile gerçekleştirilecek sinema günleri 28 Haziran – 5 Temmuz 2008 tarihleri arasında Datça Amfi Tiyatro’ da yapılacak. Etkinlik; Sinema Günleri Afiş Sergisi, Gala Gecesi ve yedi gece amfi tiyatroda gerçekleştirilecek film gösterimleriyle birlikte sekiz gün sürecek...
Filli Boya, Efes Pilsen ve Güneş Şirketler Grubu’nun sponsor olduğu etkinlik sırasında, sponsor firmalar arzu ederlerse amfi tiyatroda stand kurup ürünlerinin tanıtımı ve dağıtımını yapabilecekler. Basın sponsorumuz olan Cumhuriyet ve BirGün Gazeteleri’nin yanı sıra ulusal ve yerel basından çok sayıda gazeteci, sinema yazarı ve program yapımcısının izleyeceği Gala Gecesi’nin ardından otuz bine yakın sinemasever, 7 gün boyunca ücretsiz olarak Hülya Koçyiğit filmlerini izleyebilecekler.
PROGRAM:
27 Haziran 2008: Atatürk Havalimanı’ndan Onur Havayolları 15.45 uçağı ile Dalaman’ a gidiş ve Dalaman’ dan Belediye’nin aracı ile Datça’ya ulaşım sağlanacaktır. Panorama Restaurant’ta akşam yemeği yenilecektir.
Afiş Sergisi Açılışı ve Kokteyli: 28 Haziran 2008 tarihinde saat 19.00’da Hülya Koçyiğit filmlerinin afişlerinden oluşan sergi; Datça Belediyesi Hizmet Binası’ nda açılacak. Hülya Koçyiğit ve sanatçı dostlarının katılımı ile gerçekleşecek Film Afiş Sergisi açılışına Datça ve Muğla protokolünün yanı sıra, yerli ve ulusal basın da hazır bulunacak. Film Afişleri Sergisi’nden sonra Mare Hotel’de Datça Protokolü’ne, basına ve sanatçılara akşam yemeği verilecek.
Gala Gecesi: Sergi açılışından sonra Datça'da tatilini geçiren binlerce sinemasever Datça Amfi Tiyatro’da sanatçıların Hülya Koçyiğit ile ilgili anılarını dinleyebilecekler. Program saat 21.00’ de başlayacak.
Hülya Koçyiğit filmlerinden derlenen on beş dakikalık tanıtım filmi gösterimi
Datça Belediye Başkanı M. Erol Karakullukçu’ nun konuşması
Sanatçı dostlarının ve çalışma arkadaşlarının Hülya Koçyiğit ile ilgili konuşmaları
Hülya Koçyiğit' in konuşması
Geceye katılan sanatçılara teşekkür plaketi verilmesi
29 Haziran 2008: Dalaman’ dan Onur Havayolları 17.45 uçağı ile İstanbul’a dönüş.
Katılacak sanatçılar;
Hülya Koçyiğit
Tarık Akan
Halit Refiğ
Halit Akçatepe
Aytaç Arman
Orhan Alkaya
Menderes Samancılar
Cihan Ünal
Mustafa Altıoklar
Nehir Erdoğan
Datça Amfi Tiyatro’ da gösterimi yapılacak Filmler:
Hababam Sınıfı Merhaba (2003)
Karılar Koğuşu (1989)
Bez Bebek (1987)
Almanya Acı Vatan (1979)
Herhangi Bir Kadın (1981)
Gazap Rüzgarı (1982)
Kurbağalar (1985)
Firar (1984)
Sev Kardeşim (1972)
Datça Hakkında
Tarihi M.Ö. II. bine dayanan Datça, o günden bu yana farklı toplumların, uygarlıkların ve kültürlerin iz bıraktığı bir yerleşim yeri olmuştur. Muğla’nın Akdeniz kıyısındaki bu şirin kasabaya dağların, şelalelerin arasından geçerek ulaşabilirsiniz. Çeşit çeşit ağaçları, eşsiz güzelliği ve huzur veren manzarasıyla Datça, havaların ısınmasıyla birlikte birçok organizasyonla hareketlense de, kendine özgü dokusunu ve sakinliğini korumaya devam ediyor.
Saygılarımla
Ayla Şeşan
Proje Koordinatörü
GSM: 0532 341 91 88
Birikim Medya Reklam ve Tanıtım Hizmetleri
Halil Rıfat Paşa Mah. Hergün Sok. No:24 Şişli – İstanbul Tel: 0 212 320 85 81 Faks: 0 212 320 92 89
www.birikimmedya.com ayla@birikimmedya.com
www.datcaustayasaygisinemagunleri.com
Tuncel Kurtiz’e Usta Oyuncu Ödülü Verildi
15. Altın Koza Film Festivali’nde Tuncel Kurtiz’e Usta Oyuncu Ödülü Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılan törenle verildi. Ödül törenine katılan sanatçılar arasında Selda Alkor, Rutkay Aziz, Mahsun Kırmızıgül, Yetkin Dikinciler, Reis Çelik, Luk Piyes, Necmettin Çobanoğlu, Mehmet Ali Nuroğlu, Tijen Par, Yüksel Arıcı, Mehmet Güreli, Demir Karahan, Şerif Sezer, Süleyman Turan, Çetin Öner, Şerif Gören göze çarpıyordu. Gözyaşları arasında ödülünü alan Tuncel Kurtiz, Can Yücel’den okuduğu şiirlerle de büyük alkış aldı. Festivalde sanatçının İnat Hikayeleri, Sürü ve Umut adlı filmleri sinemaseverlere sunuldu.
Sinema Merkez Dergisi Yayınları
6 Haziran 2008 Cuma
MODERN ZAMANLAR’LA 80’LERE DÖNÜŞ…
ModernZamanlar Sinema Dergisi, Yaz 2008 sayısında “Sinemada 80’li Yıllar”ı masaya yatırıyor.
Derginin editörlüğünü üstlenen Tuncer Çetinkaya, son sayılarında söz konusu temayı işlemelerinin nedenini “Batman, Superman, Rocky, Rambo gibi filmlerin ardından gündeme gelen ‘Kamçılı Adam / Indiana Jones’, popüler sinemada büyük kırılmaların yaşandığı 80’leri yeniden ele almamız sonucunu doğurdu.” şeklinde açıklıyor.
Veysel Atayman’dan Mustafa Sözen’e, Gülseren Şendur Atabek’ten Ahmet Açan’a dergi yazarlarının 80’ler sinemasına ilişkin bir dizi değerlendirmelerinden oluşan dergi, olguyu; “80’lerde Kadın Filmleri”, "Vietnam”, “Bir Marka Olarak Hollywood” ve “Günümüz Amerikan Dizilerinin 80’ler Bağlamında İncelenmesi” gibi başlıklarla inceliyor.
Yayınını Antalya’dan sürdüren ModernZamanlar’ın gelecek sayının teması olarak “Güldürü Sineması”nı seçtiğini hatırlatalım.
(İletişim İçin: 0 505 843 10 33 / m_zamanlar@hotmail.com)
5 Haziran 2008 Perşembe
Altın Koza, Türk Sineması’nın Üç Ustasını Onurlandırıyor
15. Altın Koza Film Festivali’nin geleneksel Yaşam Boyu Onur ödülleri bu yıl Türk Sineması’na damgasını vurmuş üç önemli isme, yönetmen Halit Refiğ ve oyuncular Selda Alkor ile Halil Ergün’e veriliyor. Ödüller sahiplerine 06 Haziran Cuma gecesi Park Zirve’de yapılacak Festival Balosu ile takdim edilecek. Gecenin sunuculuğunu her yıl olduğu gibi Halit Kıvanç üstlenirken, ödül töreninin ardından Mirkelam sahne alarak, katılımcılara müzik ziyafeti çekecek. Yaşam Boyu Onur Ödülleri Bölümü’nde Halit Refiğ’in Kızın Var mı Derdin Var, Selda Alkor’un Senede Bir Gün, Halil Ergün’ün Böcek adlı filmleri gösteriliyor.
Altın Koza’da Sevgi Korteji Yapıldı
15. Adana Altın Koza Film Festivali’nin gelenekselleşen sevgi korteji 04 Haziran Çarşamba günü yapıldı. Geçen yıllara göre halkın ve sinema dünyasının büyük ilgi gösterdiği kortej, sanatçıların konakladığı Adana Hilton Oteli önünden 18:10′da başladı, halkın sevgi gösterileriyle sürdü. Korteje katılan sanatçılar arasında Necmettin Çobanoğlu, Nuri Alço, Yıldırım Beyazıt, Derya Durmaz, Yeliz Yeşilmen, Luk Piyes, Yılmaz Köksal, Tuğrul Meteer, Bulut Aras sinemaseverlerden olağanüstü ilgi gördü.
3 SAAT(bir ÖSS belgeseli)
“3 SAAT” 2004 yılında ÖSS’ye giren iki milyona yakın adaydan, altısının bir yıl boyunca süren macerasını anlatan bir bağımsız bir belgeseldir.
Her yıl Haziran ayında bir Pazar günü yaklaşık bir buçuk - iki milyon genç ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı) için sınıflara toplanmakta ve büyük çoğunluğunun yaşamsal önem atfettikleri, Türkiye genelinde yılda bir kez ve aynı anda yapılan üç saatlik bir sınava girmektedirler. Sınava giren öğrencilerin yalnızca %10 kadarı dört yıllık bir lisans programına girebilmekte ve istedikleri veya istemedikleri bir bölümde yüksek öğrenim hayatlarına başlamaktadırlar. Üniversiteye giremeyen adayların büyük çoğunluğu ve üniversiteye girdikleri halde girdikleri bölümü değiştirmek isteyen kimi adaylar, birden fazla kez ÖSS’ye girmek zorunda kalmaktadır.
Liseden mezun olan öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun ÖSS’ye girmesi ve sınava giren adayların hemen hemen hepsinin sınav sürecini çok zor bulması, ÖSS’nin Türkiye’deki gençlerin çoğunluğu açısından çok özel bir deneyim olduğunu göstermektedir. Her sene milyonlarca aday bu üç saatlik sınava hazırlanmakta, bunun için okuldaki derslerini, uykusunu, eğlencesini, sporunu, sanatını, sosyal etkinliklerini feda ederek, önemli miktarda da para harcamaktadır. Bu üç saat artık toplumsal kültürümüzün bir parçası olmuş ve her sene ara ara gündeme gelen “değiştirilmeli” ve “değiştirilecek” söylemlerine rağmen, bir doğa kanunu gibi hep olmuş ve olacak bir olgu olarak kabul edilmiştir.
Bu belgesel adını her yıl çoğunluğu gençlerden oluşan milyonlarca insanın girdiği ÖSS’nin süresi olan ve halk dilinde daha çok “3 saat” olarak kullanılan 180 dakikadan almaktadır. “3 SAAT”te, 12 ay boyunca, 2004 yılbaşı gecesinden 2005 yılbaşı gecesine, Özel Darüşşafaka Lisesi’nden Melis, Galatasaray Lisesi’nden Çiğdem, Rüştü Akın Anadolu Meslek Lisesi’nden Derya, Vefa Lisesi’nden Edin, Yunus Emre Lisesi’nden Yunus ve Özel Semiha Şakir Lisesi’nden Mert’in hayatlarına konuk oluyoruz. Adayları birey olarak, aile ortamlarında, okullarında, dershanelerinde, ÖSS sürecinin tüm aşamalarını yaşarken ve bu sürecin sonucunda vardıkları yerlerde izliyoruz.
Adaylarımızın bir senelik yolculuğu esnasındaki hedefleri, idealleri, endişeleri, sevinçleri, hayal kırıklıkları aslında Türkiye’de ÖSS sürecinden geçmiş her bireyin yaşadıklarından çok da farklı değildir. Belgeseli izleyen seyirci, hem adayları izleyecek, hem de onların yaşamında kendinden bir parça bulacak, kendi deneyimi hatırlayacak ve belki, artık kendine sormadığı soruları tekrar sormaya başlayacaktır…
SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU VE CAN CANDAN SUNAR, ORTAK YAPIMCI: GİYOTİN FİLM
DERYA AKBULAT, MELİS BİLEN, MERT DOKUR, YUNUS ŞAHİN, ÇİĞDEM USTA, EDİN ZAİM
YAPIM KOORDİNATÖRLERİ: ÇİÇEK KAHRAMAN, EMİNE YILDIRIM KAMERA VE SES: CAN CANDAN, ÇİÇEK KAHRAMAN, RAMİN MATİN, OYTUN ORGÜL
VE GÜLENGÜL ALTINTAŞ, GÜL BURSA, ASIM DEMİRAĞ, MURAT ERSOY, SELÇUK ERZURUMLU, KEREM KIRTIL,
BAŞAK MİRELİ, SEVGİ ORTAÇ, ALPER ÖZÇAKIR, NUR ÖZGENALP, ALKIM ÖZMEN, HANDE SAKARYA
KURGU: ÖZCAN VARDAR, CAN CANDAN POST-PRODÜKSİYON VE SES MİKSAJI: RAMİN MATİN, OĞUZ KAYNAK (GİYOTİN FİLM)
YAPIMCILAR: SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU, CAN CANDAN, EMİNE YILDIRIM
YÖNETMEN: CAN CANDAN
Bu film
Boğaziçi Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi
İstanbul Bilgi Üniversitesi Araştırma Fonu
tarafından desteklenmiştir.
Daha fazla bilgi için:
www.3saat.net
info@giyotinfilm.com
can@cancandan.net
Beyazperde’de Sinema Şölen
24’ün sevilen sinema programı Beyazperde’de bu hafta, sinemaseverlerin uzun süredir beklediği ve Martin Scorsese’nin yönettiği bir Rolling Stones belgeseli olan “Shine a Light”, korku gerilim türündeki “Yetimhane”, ünlü dizinin sinema filmi “Sex and the City”, Özgür Yıldırım imzalı “Chiko”, başrolünde usta oyuncu Al Pacino’nun yer aldığı “88 Dakika”, Michael Haneke’nin yeniden çektiği “Ölümcül Oyunlar” ve haftanın en iddialı yapımı “Yasak Bölge” sinema eleştirmenleri Ali Hakan ve Alin Taşçıyan’ın yorumlarıyla sinemaseverlerle buluşuyor.
Bu hafta ayrıca geçtiğimiz günlerde başlayan ve Akdeniz’in en önemli kültür sanat etkinlikleri arasında gösterilen 15. Uluslararası Altın Koza Film Festivali açılış töreninden en özel anlar ekrana geliyor.
Vizyondakiler bölümünde ise henüz vizyona giren üç yeni yapım; 21, En Süper Kahraman ve Öldüren Cazibe’den ilk görüntüler izleyiciyle buluşuyor.
Yönetmenliğini Ediz Gülten’in, yapımcılığını Merve Genç’in üstlendiği Beyazperde 6 Haziran Cuma saat 20.00’de 24’te
4 Haziran 2008 Çarşamba
Altın Koza Açılış Töreni Yapıldı, Atatürk Anıtına Çelenk Koyuldu
15. Adana Altın Koza Film Festivali’nin açılış töreni dün akşam Cinebonus Sinemaları’nda yapıldı. TRT 2′nin naklen yayınladığı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın açılış konuşması yaptığı gecenin programını Janset sundu. Açılış filmi Limon Ağacı filminin oyuncuları Ali Suliman ile Rona Lipaz Michael’e plaketlerinin takdim edilmesinden sonra akapella grubu Vokaliz, unutulmaz film müziklerini seslendirdi. Törenin ardından son yılların dikkat çekici yönetmenlerinden Eran Riklis’in yönettiği Limon Ağacı gösterildi.
ALTIN KOZA SİNEMAMIZIN USTA OYUNCUSU TUNCEL KURTİZ’İ TAÇLANDIRIYOR...
2 Haziran’da başlayan 15. Altın Koza Film Festivali tüm hızıyla sürüyor. Festivalde, bugün, Tuncel Kurtiz’e adanan ‘Türk Sineması’nda Bir Usta Oyuncu’ bölümü kapsamında yapılacak ödül töreni var.
Bu yıl onbeşincisi düzenlenen Altın Koza Film Festivali, ülkemizin güneyinden sinema fırtınası estiriyor. 08 Haziran 2008 tarihine kadar devam edecek olan festivalin gelenekselleşen bölümlerinden ‘Türk Sineması’nda Bir Usta Oyuncu’ ise bu yıl sinemamızın önemli oyuncularından Tuncel Kurtiz’e adandı.
Türk Sineması’nda Bir Usta Oyuncu ödülü, 5 Haziran Perşembe günü saat 20.30’da Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’nda düzenlenecek özel bir törenle Kurtiz’e sunulacak.
Festivalde Kutiz’in oynadığı Reis Çelik’in İnat Hikayeleri, Zeki Ökten’in Sürü, Yılmaz Güney’in Umut isimli filmler gösterilecek. Ayrıca Tuncel Kurtiz hakkında Mehmet Eryılmaz'ın çektiği belgesel film Bedr de yine sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor.
Festival kapsamında ayrıca, sinema tarihçisi ve yazarı Burçak Evren’in Kurtiz’in sinema yaşamını anlattığı bir kitap da yayınlandı.
FİLM GÖSTERİMLERİ SÜRÜYOR
Sinemanın Türkiye’den ve dünyadan seçkin örneklerini izleyiciyle buluşturan ve yine ülkemizden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden sinema ve medya konuklarını ağırlayan festivalde film gösterimleri Cinebonus Sinemaları, Metropol Sineması, Büyükşehir Belediye Tiyatrosu ve Adana Kültür Sanat Merkezi’nde devam ediyor.
Sinema giriş ücretleri tam 2, öğrenciler için ise 1 YTL olarak belirlendi. Gösterimlerden elde edilen gelir ise Mehmetçik Vakfı’na bağışlanacak.
ALTIN KOZA BASIN BÜROSU
Ayrıntılı bilgi için:
Zeynep Ünal
Altın Koza Film Festivali Medya Koordinatörü
Tel: 0322 352 47 13 (pbx)
Faks: 0322 359 24 96
E – mail: zeynep@altinkozafestivali.org.tr
Sanatçılar, Adana’da
15. Adana Altın Koza Film Festivali’ne katılacak sanatçılar ve basın mensupları İstanbul’dan 11:15′de kalkan THY uçağı ile Adana’ya geldiler. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak tarafından karşılanan sanatçılar arasında Ahmet Soner, Ayten Uncuoğlu, Berk Hakman, Çetin Öner, Demir Karahan, Derya Durmaz, Ekrem Bora, Feza Çaldıran, Feza Sınar, İzzet Günay, Kenan Ormanlar, Luk Piyes, Mazlum Çimen, Mehmet Dinler, Mehmet Güleryüz, Mehmet Güreli, Meray Ülgen, Nuri Alço, Reis Çelik, Rutkay Aziz, Suna Selen, Süleyman Turan, Şemsi İnkaya, Şerif Sezer, Taner Barlas, Tijen Par, Tuğrul Meteer, Umut Sezgin, Volkan Sorgu, Yavuz Karakaş, Yılmaz Köksal, Yüksel Arıcı, Ziya Özanlar gibi ünlü ve sevilen isimler vardı.
Speed Racer, sinemalife.com’un kapağında
Türkiye’nin ilk online sinema dergisi sinemalife.com, her geçen sayıda zenginleşen içeriğiyle yolculuğuna soluksuz devam ediyor. 20 Haziran’da vizyona girecek ‘Speed Racer’ı kapağına taşıyan sinemalife.com, iki önemli isme de 'zoom' yapıyor. ‘21’ filminin başrol oyuncusu Kavin Spacey ve ‘Wanted’in kadın aktristi Angelina Jolie. Ayrıca bu sayıda vizyona giren ya da girecek filmlerle ilgili eleştiri ve değerlendirme yazılarını da dergide bulabilecek sinemaseverler. Her biri usta ve yetenekli gençlerin kaleminden çıkan bu yazılarla sinema önü tercihlerinizi belirleyebileceksiniz. Ve sinemalife’com’dan yepyeni bir köşe daha. ‘Sineretro’... Hafızalarımızdan kayıp giden filmleri yeniden hatırlatmak için oluşturulan 'sineretro', sinemaseverlerin ilgisini çekecek. Sinema sektörünün emektarlarını sayfalarına taşımaya da devam eden sinemalife.com’un bu ayki konuğu Bir Film’in sahibi Ersan Çongar.
Sinema eleştirilerinin yanı sıra, vizyondakiler, güncel sinema haberleri, pek yakında beyazperdede gösterilecek filmler bu sayıda. Meraklılarının beğenerek takip ettiği ‘Kült diye’ köşesinde gerilim filmlerinin başyapıtı olarak kabul edilen ‘Sapık’, replikte ise Yahudi Berberi’nin unutulmaz konuşmasıyla hatırlanan ‘Büyük Diktatör’ filmini bulabilecek sinema tutkunları. Okuyucusunun yoğun ilgi gösterdiği 'dvd' ödüllü yarışma sayfaları yeni çıkan dvd’lerin tanıtımının da bulunduğu dergide, teknoloji haberlerine de yer veriliyor. www.sinemalife.com her ayın 1’inde bir tık uzağınızda.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)