18 Mayıs 2008 Pazar

Astoria Cinebonus Sinemaları ‘O…Çocukları’ filminin galası ile açılıyor...


Demet Akbağ, Özgü Namal, Sarp Apak, Altan Erkekli, İpek Tuzcuoğlu, Sezin Akbaşoğulları, Mahir İpek, Gökhan Atalay, Selen Uçer ve Deniz Özerman’ın başrollerini paylaştığı ‘O... Çocukları’ filminin yapımcılığını Selay Tozkoparan üstlendi.

Sinema işletmeciliğinde sektörün büyük oyuncusu Mars Entertainment Grup tarafından en son teknoloji kullanılarak dizayn edilen Cinebonus Astoria, kapılarını ‘O... Çocukları’ filminin galasıyla açtı. Farklı senaryosu ve güçlü oyuncu kadrosuyla unutulmayacak filmler arasına girmeye aday ‘O... Çocukları’, ilk kez Cinebonus Astoria’da görücüye çıktı. Farklı ve özel dizayna sahip 880 kişi oturma kapasiteli ve özel localı toplam 10 sinema salonundan oluşan Cinebonus Astoria’da filmi izlemek, ayrı bir keyif olacak.

1981’in askeri rejim yönetimi altındaki Türkiye’sinde geçen filmde, hayat kadınlarının çocuklarına bakıcılık yapan emanetçi annenin evinin ekseninde devam eden inanılmaz olayları anlatıyor. Hayata dair tüm gerçeklerin ve duyguların iç içe örüldüğü bu evde yaşanan dram ve trajikomik olaylar seyirciyi çok etkileyecek.

Sırrı Süreyya Önder’in senaryosunu yazıp Murat Saraçoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı filmin müzikleri Kıraç tarafından bestelendi. Çekimler boyunca tüm çalışmalar titizlikle yürütüldü.

‘O… Çocukları’ Filmi Hakkında;

Yapımcı: Selay Tozkoparan
Yönetmen: Murat Saraçoğlu
Senaryo: Sırrı Süreyya Önder
Müzik: Kıraç
Oyuncular: Demet Akbağ, Özgü Namal, Sarp Apak, Altan Erkekli, İpek Tuzcuoğlu, Sezin Akbaşoğulları, Mahir İpek, Gökhan Atalay, Selen Uçer, Deniz Özerman
Süre: 120 dakika
Vizyon Tarihi: 16 Mayıs 2008

Filmin Konusu
Yıl 1981... Türkiye, askeri rejimin yönetimi altındadır. Hayat kadınlarının çocuklarına bakıcılık yapan ‘Emanetçi Anne’nin evinin ekseninde inanılmaz olaylar gelişecektir. Hayata dair tüm gerçeklerin ve duyguların iç içe örüldüğü bu evde yaşanacak dram ve trajikomik olaylar hafızalardan silinmeyecektir.
Unutulmayacak bir senaryo ve muhteşem bir oyuncu kadrosu…
Beğenerek izlediğiniz oyuncuları sürpriz karakterlerle izleyeceksiniz…
Yılın beklenen senaryosu üzerinde yaklaşık bir yıldır çalışılmıştır ve çekimler gizlilikle yürütülmüştür. Bir dönem filmi ve tüm dönemlerde olan duyguların filmi…
Çocuk psikolojisi, eğitim, töre, annelik duygusu ve kadın erkek ilişkileri, toplumsal değer yargıları ve baskı ortamının sorgulandığı tartışmalara yol açacak bir film…


Yönetmenin Görüşü
12 Eylül 1980 tarihi o günlerde henüz doğmamış olanlarda bile tedirgin edici bir tarihtir. Büyük bir toplumsal karmaşanın ardından gelen askeri darbe, birçok insanın yaşamında tedavi edilemez travmalar bırakmıştır. Genç insanlar anneleri, babaları, komşular, arkadaşlar, umutlar, umutsuzluklar hep bu büyük girdabın içinde kaybolup gitti.
“O… Çocukları” projesi bu büyük girdabın içinde hayata tutunmaya çalışan küçük kara balıkların hikâyesini anlatmaya çalışıyor. Polis tarafından arandığı için yurtdışına çıkmak zorunda kalan “aslında suçsuz bir anne, geride bıraktığı küçük kızı ve insanların “Orospu” diyerek hayatın kıyısına ittiği bir grup kadın ve bu insanların birbirlerini anlamaya, giderek sevmeye ve umut etmeye varan trajik bir hikâyedir.”
“O… Çocukları” acı bir film. Bugünden hikâyenin geçtiği 1981 yılına baktığımızda sert bir film ama aslında acının ve sertliğin değil sevmenin, sahiplenmenin, umut etmenin filmi. Bugün artık pek de farkında olmadığımız sahici sevginin denizinde dolaşan bir film. Sırf bu neden bile bu hikâyeyi önemli kılıyor.

Senarist Görüşü
Sadece 80 dönemini değil… Faşizmin dini, imanı, kitabı yoktur. Ama cinsiyeti vardır. Faşizm erkektir. Bütün jargonu, erkek jargonudur. Bütün yöntemi, kaba erkek yöntemleridir. Bir toplumu erkekleştiremezsen, o kitleyi faşizmin uzantısı yapamazsın. Kadın merhamettir, kadın vicdandır, kadın anadır, kadın topraktır. Dolayısıyla faşizmin ilk mağdurları kadınlardır. Bu olgunun fıtratı budur ve ilk mağduriyetini de kadınlar yaşar. O… Çocukları, bir kadın hikâyesidir. Hemen bunlarla birlikte anılması gereken diğer kesim çocuklardır. Kim Allah’tan korkmaz? Çocuk, derler. Çocuk dolayısıyla faşizmden de korkmaz. O… Çocukları’nda kadınların ve çocukların üzerindeki tahribatı anlatmaya çalıştım. Yani faşizmin erkek yüzünü…


Astoria Cinebonus Sineması hakkında;
Astoria’da bulunan Cinebonus sinema salonları İstanbul’da, hatta dünyada yeni bir konsepte imza atıyor. Tamamı localı son teknoloji sistemler ile donatılmış 10 salonlu sinemada misafirler, duvarları cam olarak tasarlanan salonların içerisinden alışveriş merkezini ve İstanbul manzarasını görebiliyor, film esnasında özel bir sistem ile bu özel camlar kapanıyor ve film aralarında tekrar açılıyor.

Özel konsept ve dekorasyon uygulanan, geniş bir fuaye alanına sahip, yüksek standartların uygulandığı, ileri teknoloji sistemi ile donatılan salonların dekorasyonu ünlü mimar Mahmut Anlar tarafından gerçekleştirildi.

Hiç yorum yok: