14 Mayıs 2008 Çarşamba

Uçan Süpürge’de güneşli bir pazartesi


8-15 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek 11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin sürprizlerinden biri de dünyada büyük ilgiyle karşılanan ‘Güneşli Pazartesi’ adlı gösteri olacak. Çağdaş dansın genç temsilcilerinden Bedirhan Dehmen ve Şafak Uysal’ın erkekliği sorguladıkları gösterileri Ankara’da ilk kez sahnelenecek.

11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin “Erkekler Matinesi” bölümünde yer alan ‘Güneşli Pazartesi’ adlı gösteri Ankara’da ilk kez sahnelenecek. Bir garajistanbul prodüksiyonu olan, Bedirhan Dehmen ve Şafak Uysal’ın birlikte yarattığı ve yine birlikte sahnelediği ‘Güneşli Pazartesi’, iki erkeğin dostluğu üzerine bir fiziksel tiyatro çalışması.

Dekor, video ve ses boyutlarıyla disiplinler-arası bir anlayışa sadık kalarak hazırlanan gösteri, geçtiğimiz Ekim ayında Atina’da 4. Balkan Dans Platformu’nun açılış gecesinde sahnelenmiş ve büyük ilgi görmüştü. Aralık ayında Bologna’da Theatri di Vita tarafından düzenlenen Cour di Turchia (Türkiye’nin Kalbi) Festivali’nde sahnelenen, İstanbul’da garajistanbul’da Türkiyeli seyirciyle buluşan ‘Güneşli Pazartesi’, Ankara’da ilk kez sahnelenecek.

12 Mayıs Pazartesi günü Devlet Tiyatroları Akün Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak olan ‘Güneşli Pazartesi’nin biletleri mybilet.com’da satışa çıktı.

garajistanbul Mayıs’ta Ankara’da
garajistanbul, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü işbirliğiyle 12-19 Mayıs tarihleri arasında 4 farklı prodüksiyonuyla (Güneşli Pazartesi, ashura, EKO, Oyunu Bozuyorum) Ankara’da olacak. Bütün gösteriler Akün Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.

Kadınların gözünden erkekler
11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin bölüm başlıklarından biri de “Erkekler Matinesi”. Kadın yönetmenlerin gözünden erkekliğin sorgulandığı filmlerden oluşan bu bölümde 3 kurmaca ve 2 belgesel olmak üzere 5 film gösterilecek.

2006 yılında Selanik Film Festivali’nden “FIPRESCI Ödülü” başta olmak üzere pek çok ödül kazanmış ‘Eduart’, Dostoyevski’nin ünlü karakteri Raskolnikov’u sıkça hatırlatan bir film. ‘Yürüyen Adam’ (L'Homme qui marche) ve zoraki baba olmuş bir adamla bir kız çocuğun öyküsünü anlatan sevimli mi sevimli ‘Babalık’ (Förortsungar) bölümün diğer kurmaca uzunları.

Matinenin belgesellerinden ilki ‘Panama’nın Yumrukları’ (The Fists of a Nation). Diğeri ise ‘Onu Tanıdığımda Erkekti’ (She Is A Boy I Knew). Gwen Haworth’un yazıp yönettiği ve başrolünde kendisini oynadığı, Montreal Uluslararası LGBT Film Festivali’nden “Seyirci Ödülü”yle dönen film, kıyafetlerin, isimlerin ve anatominin cinsel kimliğin kurulması üzerindeki rolünü tartışıyor.

Ayrıntılı bilgi için: festival.ucansupurge.org

Hiç yorum yok: